Siyanür, hem kimyasal yollarla sentezlenebilen hem de bazı bitki ve hayvanlar tarafından doğal olarak üretilen bir bileşiktir. Bazı bakteri ve böcekler, doğal olarak siyanür üretebilirler. Siyanür içeren bileşikleri doğal yoldan üreten bitkiler arasında kiraz, erik, fasulye, patates, turp, badem, kayısı, şeftali, lahana, şalgam, brokoli ve mısır bulunmaktadır.
Vücuda küçük miktarlarda alınan siyanür genellikle kanserojen veya toksik değildir. Vücutta depolanmaz, ancak böbrekler tarafından atılır. Ancak, yüksek miktarlarda alındığında, kanın oksijen taşımasını engelleyerek hipoksiye (vücut dokularında oksijen eksikliği) ve hatta ölüme neden olabilir.
Siyanür ne için kullanılır?
Endüstride, genellikle taşıma ve depolama güvenliği nedeniyle toksik sodyum siyanür ve trityum siyanür tuzları, demir-çelik ve maden endüstrisi gibi çeşitli sektörlerde kullanılmaktadır. Ayrıca gaz formunda saklanan hidrosiyanik asit (HCN, hidrojen siyanür), akrilik elyaf, plastik üretimi ve sentetik kauçuk uygulamalarında sıkça kullanılmaktadır.
Günümüzde, çeşitli siyanür türleri farklı endüstri kollarında kullanılmaktadır. Bu, kimyasal üretim endüstrisinin yanı sıra naylon, poliamid, akrilik ve plastik üretimi sanayilerini içerir. Ayrıca, madencilikte altın ve gümüş liç proseslerinde kullanılmaktadır.
Altın aramada siyanür neden kullanılır?
Cevherin kalitesine bağlı olarak, siyanür altını ayırmak için birkaç farklı yöntem kullanılabilir; ancak temel amaç, altın ile iyice karıştırılmış siyanür kullanarak altını çıkarmaktır. Kapalı tesislerde, siyanür ve altın, genellikle bir değirmen benzeri bir cihazda karıştırılır. Açık tesislerde ise, cevher kütlesi üzerine açık alanda siyanür püskürtülür. Her iki yöntemde de, siyanür altın iyonlarına bağlanır ve suda çözünebilir hale getirilir. Böylece, çinko veya karbon gibi elementler kullanılarak altın, solüsyondan kolayca ayrıştırılabilir ve %96’nın üzerinde saflıkta altın elde etmek mümkün olur. Ancak, bu süreçte kullanılan siyanürün kendisi, aşırı derecede toksik bir maddedir, herkesin bildiği gibi. Sıvı siyanür, genellikle atık havuzlarında depolanır.
Bu depolarda meydana gelebilecek en ufak bir sızıntı bile, sadece ağaçların yok olmasından öteye geçerek ciddi bir çevre krizine neden olabilir. Hatta süreç içinde, madenin özelliklerine bağlı olarak arsenik gibi diğer zehirli kimyasallar da ortaya çıkabilir ve güvenlik tedbirlerinin alınmaması durumunda doğaya sızabilir.
Siyanürün üretimi, yükleme, boşaltma ve nakliyesi nasıl olur?
Siyanür, endüstride genellikle iki yöntemle elde edilir: akrilik fiberler veya bazı plastiklerin üretimi sırasında yan ürün olarak veya yüksek basınç ve sıcaklık altında doğal gaz ve amonyağın karıştırılmasıyla hidrojen siyanür (HCN) üretmek üzere. Daha sonra, hidrojen siyanür gazı sodyum hidroksit (NaOH) ile reaksiyona sokularak sodyum siyanür (NaCN) ve su (H2O) elde edilir. Oluşan su, süzülerek ve kurutularak sodyum siyanür beyaz katı briketlere dönüştürülür.
Bu katı sodyum siyanür briketleri belirli sıcaklık ve nem koşullarında saklanır. Üretildikleri yerde, briketler nemden ve kırılmadan korunmak üzere sızdırmaz kaplara yerleştirilir ve etiketlenir. Ambalajlar genellikle iadesi gerekmeyen kontraplaktan mamul kutular, iadesi gerekmeyen çelik bidonlar veya iadesi gereken çelik sandıklar olabilir. Bazı durumlarda, briketler sıvı siyanür çözeltisi haline getirilerek özel tasarlanmış tanker kamyonlarında taşınabilir.
Tüm sodyum siyanür sevkiyatları, Malzeme Güvenlik Bilgi Sayfaları (MGBS) ile birlikte yapılır. Bu sayfalarda, siyanürün toksisitesi, kimyası ve acil durumlarda veya ilave bilgi gerektiğinde imalatçıdan yardım alınabilecek telefon numaraları gibi bilgiler bulunur. Sevkiyatlar, üretici tarafından gönderilen malzeme miktarı teslimat kayıtları ile karşılaştırılarak sürekli olarak izlenir.
Dünya genelinde sodyum siyanürün katı, sıvı veya gaz halinde üç ana üreticisi bulunmaktadır: Amerika Birleşik Devletleri’nde Dupont, İngiltere’de ICI ve Almanya’da Degussa Corporation. Yıllık dünya üretimi yaklaşık 1,4 milyon ton HCN’dir. Bu üretimin %20’si sodyum siyanür (NaCN) eldesinde kullanılırken geri kalan %80’i çeşitli endüstriyel faaliyetlerde kullanılır.
Önde gelen üreticiler, ürünlerinin güvenliğine önem veren uluslararası kimyasal üreticilerdir. Siyanürün sadece işçileri, halkı ve çevreyi koruma yeteneği ve kararlılığı olan firmalara satılmasını sağlayan resmi şirket politikalarına sahiptirler. Ayrıca, imalatçılar, kendi emniyet standartlarına eşdeğer nakliye güvenliği geçmişine sahip nakliyecilerle anlaşır. İmalatçılar, müşteriler ve diğer paydaşlarla işbirliği yapmak üzere güvenlik ve nakliye uzmanlarına sahiptirler.
Madencilik şirketleri, siyanürle çalışan veya yakınında bulunan tüm personeli özel eğitim programlarına tabi tutarlar. Şirketler ayrıca, malzeme yükleme, boşaltma ve nakliyesi ile güvenlik planlarını proje güvenlik görevlisi gözetiminde uygulamak için kalifiye sanayi hijyen uzmanları tarafından hazırlanır ve yönlendirilir. Bu sağlık ve güvenlik planları, çalışanlara, maden sahasına gelişinden başlayarak zenginleştirme sürecinin sonuna kadar siyanürün kullanımı ve nakliyesi konusunda sorumluluk ve kontrol sağlar.